23 Ekim 2015 Cuma

Minnoş'um güzel kızım geldi..

Minnoş kızımın küçüklüğü


                              Kayıp ruhlar geziyor ortalıkta..
                              Bedenler bilmiyor bir ruha sahip olduklarını..
                              Beden ve akıl bir ruha sahip olduğunu kavrıyamadığı için ruh kayboluyor sanki.
                              Oralarda bir yerlerde,ruhların olduğu  boyutlar da trafik epey karışık olsa gerek..Hem dünyaya gelmek iste,uğraş bir beden ayarla.Sonra o beden ve akıl seni istemesin..Belki de ruh dünyaya gelip insan bedeni ve gözleriyle yaşananları görünce dayanamayarak firar ediyordur.
                              'Dur bakalım ne olacak' diyorum böyle başı sonu belli olmayan durumlar da..
                              Yaşam alanımı paylaştığım hayvanlarım dan çok şey öğrenirim.Aklımı kurcalayan çözemediğim konular da onları izlerim.Bu çok ilgi çekici ve kesin cevap vericidir.
                              Veya aniden onlardan biri bir şey yapar..Gelecek olanı haber verir..Mesaja bakar,bazen hemen anlar bazen de ne olacağını beklerim.
Güzel Minnoş'um
Minnoş'un annesi vahşi

                         
   Minnoşum en özel kedim.Sevgisi bambaşka..Gel gör ki çok özgür ruhlu..Annesi de vahşi ele avuca gelmez bir kedi.Minnoş gelir yer içer,canı isterse de bir iki gün kalır ..Sonra aniden çeker gider..Gecenin bir yarısı gelmişse ince tatlı sesiyle mii.. der önce..Duyuramaz sa alacaklı bir edayla bütün pencereleri gezer  miyaaavvv...Uyandırıncaya kadar..Kocaman yeşil lira büyüklüğün de gözleriyle bakar 'ben geldim şereflendirdim ne kalkmazsın kadın' der gibi..'geldim sultanım geldim' der içeri alırım.Yorgun uykusuz olduğum zamanlar söylendiğim olur.O sürtünür sürtünür tatlı tatlı anlatır bir şeyler ve anlaşırız nihayetinde.İnsanlar konuşa konuşa hayvanlar koklaşa koklaşaydi hani..
Sarı Tontini
                              En fazla 3 ile 4 gün kaybolur.Nereye gider ne yapar hep merak etmişimdir.Bu sefer bir gitti yaklaşık bir ay gelmedi..Tasalandım,kederlendim..
                              Minnoşum kaybolmadan bir iki gün önce Sarı Tontini peydahlandı avluda.Arkasından da Minnoş adeta sır oldu..
Pompuş
                              Sarı  Tontini ağır başlı,yaşlı ve barışcıl bir kedi.Anlamlı ve biraz da kederli bakışlara sahip.Kimbilir neler yaşadı bu bilgece bakışlara sahip olmak için.Hiç arayan soran olmadı.Onun da gitmeye niyeti yok.Bazen  içinde başka bir varlık taşıdığı düşüncesine kapılıyorum.
Asıl erkek kedim Pompuş onu orada burada kıstırdığında yere yapışıyor ve Pompuşun söylenmelerine cevap vermekle yetiniyor.Asla dalaşmıyor.Onun' git başımdan kavga etmiyeceğim ve hiç bir yere gitmeyeceğim' dediğini duyar gibi oluyorum.Diğer büyük kediler de Tontiniyi istemedi.Yavru kediler ise onun varlığını hemen kabul ettiler.Yavrularla ilgileniyor ve seviyor da..Minnoş sa herkese yaptığı gibi Tontini'yi  gördüğünde  söylendi ve pati attı.
Minnoş ve bebekleri

                             Minnoş yavrularını evde doğurmuş du.Az büyüdüklerinde havalar düzeldiğinde dışarıya alıştırdım.Arada sırada içeri geliyorlar.Bu bebişlerden Korkut geçenler de resim odama tuvaletini yaptı.Çok korktum ve kızdım.Narin teyzesine benziyor zaten.Minnoşum öylemi..Gece bile ince zarif sesiyle uyandırır..
Narin

Korkut ve Minnoş

                             Minnoşum uzun zamadır  yok ve kızı Yumoş yerini tutmuyor..Korkut çok tatlı ve sevimli bir yalamuk (yalamayı çok seviyor)..Onun içeri kakasını yapması eski günlerimi hatırlattı..Yıllar önce küçük bir koyun keçi sürümüz vardı.Dam temizliği haftanın 2 ile 3 günü bana aitti.Yine aynı dönem kedilerimden biri  sürekli olarak mesajını resim odama bırakmış dı..Yani ben hazırlanmış dım..Akabinde yatalak kayınvalideme bakmak da zorlanmamış dım..
                             Günümüze döndüğümde Korku'tun resim odama bıraktığı bu mesajda ne ola ki dedim..Kim kim diye şöyle bir baktım..Yaşlı ve hastam da yok..Lütfen kolay olsun dedim..
Uzun zaman sonra dönen Minnoş kızım

            Yaklaşık bir ay sonra pencerede beliren Minnoş'u gözyaşlarıyla içeri aldım..
             Sevdiklerimizden ayrılmak zor..Onlara duyduğumuz sevgi  karma bitince gelmiş gelmemiş o kadar zor olmuyor sanki..

Ana kız Minnoş ve Yumoş

                             Minnoş kaybolmadan önce kızı Yumoşu gördüğünde hırlayıp pati atıyor kendinden uzaklaştırıyordu.Özgürleştiriyordu aslında..Kendinden uzaklaştırması sevmediğinden   değildi.Yumoş'un kendi başının çaresine bakması içindi..Döndüğü günlerde baktım öpüp kokluyor..Yumoş yediği patilerden olsa gerek biraz temkinli..Ana kız öpüşüp koklaştılar özlem giderdiler..İmrenerek keyifle izledim bu güzel görüntüyü..        
                             Hayatlarımız da böyle değil mi?Birileri geliyor ve gidiyor..Yaşantılarımız acı tatlı deneyimlerle dolu..Geldik gidiyoruz.İyi izler bırakabilirsek ne güzel..Hatalarımız oluyor elbette.Yeter ki kasıtlı olmasın.Ölen öldüren,giden ve kalan hepsi içinde % 50 yi barındırmıyor mu?
                             Bağlanmamak gerek..Acılara,sevinçlere,mutluluğa..Sal gitsin..Bin türlü yöntem var bunu nasıl yapacağımızı öğreten..Kediler bile bunu öğretiyor..
                              Ve..kedilerden gelen mesajı merak edenlere..
                              Çok uzun zaman sonra (ruhsal olarak) neredeyse kaybettiğimi sandığım bir sevgili can yaşadığı kederiyle aniden çıktı geldi .Ne tuhaf ki onun yaşadığı acı benim mutlu olmamı (bana döndüğü için) sağladı.Yaşadığımız ayrılığın bana düşen  % 50 sini sahiplendim.Duyduğum şaşkın mutluluk kederini paylaşmama engel olmadı çok şükür..Şimdi elele geçmiş de bilerek ve bilmeyerek yaptığımız hataları temizliyoruz.
                              Tanrı bir veriyor bir alıyor..Şimdi de Minnoş'un 3. yavrusu Hukicim...
Hukicim


                     
                               

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder