1 Haziran 2017 Perşembe

Bahar Gelmiş


                                             
Badem çiçekleri
       

                                   Penceremden havuzun üstüne düşen yağmur damlalarını keyifle izledim.Bu güzel görüntüye  rüzgarda uçuşan badem çiçekleri eşlik ediyordu..
                                   Öğleden sonra tavukları kümesten çıkarmak için avluya indim.Havuza düşüp daireler yapan damlalara bu  sefer yakından baktım.Uzun zamandır doğada izlediğim birbirini takip eden çizgiler kavisler ilgimi çekiyor..Resimde uygulama çabasındayım...Havuzda oluşan daireleri de bunun için hayranlıkla izledim.Esen hafif rüzgarla dağılıyor ama bozulmuyorlardı.
                                   Bahçeyi gezerek badem ağaçları diplerine dökülen çiçekleri topladım..Onları usulca havuza bıraktım.Çiçekler başka bir döngüyle yüzmeye başladı..Bu güzelliği paylaşmak için fotoğraflarını hatta videosunu çektim..Kış dolayısıyla bakımsız olan havuzun dibi video da pek iyi görünmüyordu..Tekrar çektim ama çiçeklerin ilk dağılışını yakalayamadım..Görüntüyü izlerken birşey daha farkettim..Sesler..Fon da  kuş ve horozların tatlı tatlı öttüğü duyuluyordu.. Görüntüye odaklı yaptığım çekimde o an duymadığım bu seslerin videomu tamamladığını farkettim.
Yazının sonuna bu videoyu ekledim arzu ederseniz izleyebilir ve ne hissettiğinizi paylaşırsanız sevinirim..

                                   Yağmur gökten hepimiz için yağıyor..
                                   Benim algıladığım ve senin algıladığın farklı olabilir mi?...Elbette öyle oluyor...
                                   Havuzumun  içinde yüzen çiçekleri ben tasarladım.
                                   Yağmur,damlalar,çiçekler çok güzel görünüyor,mutluluk veriyordu..Paylaşıp diğerlerini de mutlu etmeyi düşündüm.
                                   Senin ne hissedeceğini sadece tahmin edebilirim..
                                   Bir ara 'elimde sihirli bir değnek olsaydı insan psikolojisini ortadan kaldırırdım' demeye başladım...Daha  sonra ise bunun yaratılışa aykırı olduğunu anladım.
                                   Şöyle deyince böyle anlaşılıyor,böyle yapınca şöyle anlaşılıyor muş..Kırgınlık oluyormuş..Mutsuz aile çocuklarının mutsuzluğu ana karnında başlıyormuş..
                                   Ne bu böyle yahu!
                                   Kızıyor biri arkadaşını bıçaklıyor.Bir diğeri ayrıldığı eşinden intikam almak için çocuklarını ihmal ediyor, ilgilenmiyor..Sonra o çocuk travmaları atlatamıyor sapıtıyor yedi mahalleye zarar veriyor..Bir diğeri deliliğe vuruyor,sorumluluk mu o da ne diyor..
                                   Tek tip olsaydık diyorum..Bu kadar çok insan,çeşitli düşünceleri ve ruh halleri..
                                   'Bazıları yaşamamalı,hiç  doğmamalı' diyor du birisi..
                                   Acılar içinde bir ananın içinden çıkan o minimini şey gerçekten masum mu?Büyüdüğünde mi çıkıyor ortaya..Sapıklık nerede başlıyor,hoşgörü nerede bitiyor..Cehenneme giden yol hoşgörü taşlarıyla döşeli diye bir sözümüz de var..Sevebilirmisiniz bir manyağı?'Tanrının çocuğumu' dediniz..O da parçanmı Tanrım..Bize düşen sevip kollamak mı?Kimi kimden  kollamalı?..(Aaa..benim arkadaşım var evlendi partneriyle)diyen biri konu kendi ergen çocuğu söz konusu olunca yine sevecen ve hoşgörülü olabilir mi...
Çiko
                                   Geçenlerde soldaki Çiko adlı kedimin fotoğrafını paylaşdım..Kedilerimden biri kuzine sobanın üstünde mutlu mesut  ısınıyor..Diğer yanda ekmek dilimleri,tencere..(Ekmek arası kedi kızartması istermisiniz) diye başlık atarak bir gurupda paylaşdım.


Bir yorum geldi,lütfenle bitirmiş ama emrediyor kaldırmam için..Ne anladı acaba?Pek de buyurgan dedim kendi kendime..İstersen buyruğu yerine getirme..Bir fena oldum.Psikoloji iş başında..Ne iş yapıyor acaba,bazı meslek guruplarında bu tavır yer ediyor..Ya da sayfa yöneticisi..Hımmm..Cevap yazsam,ne anlam çıkarılır acaba dedim..Düşünüyorum desem,gerçek den düşünüyorum..Bir çok beğeni ve tek sert yorum..Ben düşünürken..Bekleyememiş fotoğrafımı silmişler..Uygunsuz bulunmuş demek ki..Allahtan Uzak doğulu değilim..Gurupdandan da atarlar..Bu yazıyı bitirip yollamayı düşünüyordum.Bitiremeden çiftlik deki hayvanların akşam yemeği saati geldi..Bir sürü kedi toplanmış beni bekliyordur. Argo laf atmalar gibi algılandı sanırım.(yerim seni kız) gibi..Belki de anlamadığım,farketmediğim bir şey olmalıydı..
                                   Yumoş adlı kedimi yakaladığı fare ile oynarken görülen fotoğrafını paylaştığım da 'aman kaldırın' diye uyaranlar olmuşdu..
                                   Yeni gözdem Tintin se anası Yumoş'a çekmiş neredeyse gün aşırı kendi gibi minik bir fındık fareyi getirip ayaklarımın dibine atıyor..Fındıkkıranım diyerek sevmeye başladım..Bir numaralar çekiyor bana,lütfediyor sevdiriyor..Oysa pek sevmez ellenmeyi..Vazifemi yaptım sev beni sev beni..Evet onun vazifesi bu..
                                   Geçen bahar Korkut adlı kediyi bülbül yakalamış çıtır çıtır yerken gördüğümde .'Nasıl yersin benim bülbülümü,kim ötecek  bahar da cik cik..Şimdi bende seni yemez miyim'diyerek söylenmişdim.Yemem tabii ki..Sözün gelişidir bu..
                                   Amaç ne,niyet ne?..
                                   Sabah sessizce guruptan ayrıldım.
                       
                                 
               
Badem çiçekleri







      








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder