30 Mayıs 2014 Cuma

Bahçeler de gelineli, toplayıp yemeli

                       
 Bahçemiz her bahar olduğu gibi çoştu da çoştu..Böreklik,kavurmalık,haşlamalık çeşitli otlar gel beni topla diyor.Uzun saatler oturarak çalıştığım için öğleden sonralarımı bu işe ayırıyorum.Tabii bu mevsime göre meyve veya sebze de oluyor.Ayrıca akşam üstleri keçiyi de otlamak gerekiyor.Yine böyle bir gün keçim İle başbaşa verip bahçe de beraberce otlamaya karar verdik.Keçimiz kabakların çiçek açtığı zaman aramıza katılmıştı.Kapımızın önünden geçen çoban özellikle seçip vermişti.'yenge bu keçi biraz yaşlıdır ama çok evcik dir,hiç üzmez seni yanından ayrılmaz.Bende başka bir yerden almıştım.Yaşlı bir karı kocanın imiş çok sevmişler belli.'demişti.
 Küpesi boynuzu olmayan kabak keçiyi keçiden saymasam da..Sürümüz olduğu zamanlar da ne kabak keçiler de görmüştüm..Hele çok anaç bir keçimiz vardı red edilmiş oğlağa bile analık yapmıştı.Çoban delikanlı köyden tanıdık her gün de geçiyor.Para da istemiyor alın bunu başımdan yeter ki der gibi..?Yok yok şaka..Banka borcu varmış iki üç ay sonra,sizde dursun para harcanmasın zamanı gelince isterim demişti.İşte böylece kabak çiçeği zamanı gelene kabak çiçeği adını vermiş idim.Gerçekten de insana yakın yaşlı olduğu içinde tecrübeli sevilmeyi seven bir keçiydi.İnanmayanlar olsa da her bahar doğurmasa da süt veriyor.
Ben ve keçim bahçede otlarken
 Buralara gelen bir misafir'kimse beni buna inandıramaz'demiş ben de'ayol sana ne diye yalan söyleyeyim,dolapta kış yoğurdundan lora kadar yapmışım duruyor demiştim.Eee o sütü alacaksan keçiye bakacaksın..Yemlemek şart ama otlatmak illaki..Ben de yanında havalanıp desen çizerim,çiçekleri böcekleri izlerim.Hele Münevver'den sonra kelebeklere başka gözle bakar oldum.Münevver'e  uzun zaman önce ders vermiş idim.Bu sene ziyaretime geldi.Onunla gezmek çok bilgilendirci oldu.Her çiçeği kelebeği tanıyor tatlı tatlı anlatıyor du..Yalnızlığımı çok sevmeme rağmen onu yine davet ettim.
Doğa Ana adlı tablom
Keçi başı desen


Köpeğimiz Küçük kız
 Kabak çiçeği ve Küçük kız da onu çok sevdiler.Küçükkız neyse de Kabak çiçeği yabancılara temkinlidir.Usulca seslenerek haber verir geleni.Ama Münevveri o da sevdi ipinden tutup otlatmasına bile izin verdi.Yürüyüşe çıktığımızda bir ara Münevver kelebek fotorafı çekmek için uzaklaşınca durdu onun gelmesini bekledi.Küçük kız da yukarıda gördüğünüz köpeğimiz.O da Münevver benden habersiz erkenden kalkıp köy fotoğrafı çekmek için dışarı çıktığında peşine takılmış.Uzağa gitmesine izin vermemiş.'Köpeğinizin size benziyor demişti'Hayvanlar sahiplerine benzermiş.Ben nereye o oraya.Böyle melul melul baktığına bakmayın o da dünya tatlısıdır..Ben ot topladıkça  bakıyor ne var bu otlarda diye..Öyle ya yumurta değil ki toplansın..Benden önce giriyor kümese yumurtaları topluyor.Gıık gıık gıdak der demez kümesin önüne atıyor kendini nöbet bekliyor.Bizde diyoruz bu niye yemek yemiyor..Çok güzel hav hav yapıyor ya, sesinin güzelliğini yumurtaya borçluymuş meğer...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder