5 Mayıs 2015 Salı

Naif ressamın Narin kedisi

Kedim Narin

      Bahar ve doğal yaşam döngüsü 

         Nisan ayı hareketli ve bereketli geçti.Bahar berekettir ama getirdikleri kadar götürdükleri de oldu.
Doğa  ana çelişkiler le dolu.
Aynı anda birçok farklı boyutu yaşadığımı hissediyorum
Sahip olduğum hayvanlarımdan (yaşam dostlarım diyorum onlara) çok şey öğreniyorum.
Sadece onlara bakıp izleyerek bile yaşam hakkında bir çok şeyi anlayabiliyorum.Bazen hakaret sözcüğü olarak hayvan denmesinin de aslında hayvanlara hakaret olduğunu düşünüyorum.Hayvanların da zaman zaman insancıl olduklarını gözlemliyorum.İnsanlar yaramazlık yapınca  'hayvan ' diyorsak , hayvanlar yaramazlık yaptığında ne diyeceğiz?İnsanlaşma mı?..Ben yaşam dostlarıma kızdığımda 'kudurma,kudurdun yine,höösst.hiiiştt çok ayıp'falan derim.Hatta  onlardan özür dilediğim olmuşdur.Onlarda anlıyor,kırılıyor,küsebiliyor lar ..

                                                 Nisan ayında neler oldu?


  1. Narin ve doğumu (acı son)
  2. Minnoş ve doğumu (hem acı hem tatlı)
  3. Tavuk ve civcivler (tavuklar ah! tavuklar)                                                                        .

  
Kedim Narin yağmur da

                   Narin


                            Bu yazımda başlıkdan da anlaşılacağı gibi Narin adlı      kedimden söz edeceğim.Minnoş ve tavukları daha sonra yazmayı planlıyorum .
                             Hayvan dostlarımızın da farklı karakterleri hatta kaderleri olduğunu gözlemledim.
                             Narin baştan beri narindi.Adını da zaten böyle aldı.Ben onlar büyürken huylarına görüntülerine yaptıklarına bakarak isim seçiyorum.Adlarıyla doğuyorlar gibi birşey..Minnoş'un yavruları neredeyse isimlerini aldı ama onlar daha sonra ki bir yazıda..
Kedim Narin toprak da
 Narin ince,zarif,arsız,vıy vıy,beceriksiz ve acınası yalvarışlı bir  miyavlamaya sahip.Aç,aç,aç..Hiç doymayan bir yavruydu.Doğada yaşıyor,böceklerimiz bile organik ama o miyyaaaavvv! pencerede ayaklarımın arasında..Vahşi tabiatlı oldukları için zor ehlileşti diğer kardeşleri gibi.Ha bugün ha yarın derken tutup kısırlaştırmaya götüremedik.Doğada yaşamanın zorlukları diyorum..Ama şehir mi doğa mı derseniz elbette doğal yaşam.Bir sanatçı olarak dağların doğanın içinde bu tatlı yaşam dostu hayvanlarla yaşamak vazgeçilmezim şimdilik..

      Narin'in sevgisi



        Narin'in iyi taraflarıda var elbette.Minnoş'un aksine eve sadakati hep ilgimi çekti.Minnoş güzelliği ve baskın karakteri ile hepimizin favorisi ama koyduysan bul.Narin ise bahçeden hiç ayrılmaz.Ne zaman bahçeye insem hemen o ince yalvaran sesiyle miiiyyyaaavvvv...Ayaklarımın arasında dolanır hem beni sever hem kendini sevdirir.Akşam yemeğine haşlayıp salatasını yapmak  için ağaçların arasında bahçe otları toplarken o da yanımdan hiç ayrılmaz.Ağaçlara tırmanır sevimli yüzüyle bana bakar. , Eğilip otu koparacağım zaman ellerime   atılır bir şey  vereceğimi sanarak..Bakar yiyecek yok toprak da bir o yana bir bu yana yuvarlanır artistik hareketler yapar.Bir de döner yüzüme bakar izliyormuyum diye..Bu sevimli hareketleri ile kendince hediye verdiğini düşünürüm.
Kedim Narin'in yavruları

                       Narin'in yavruları          

                                   Narin bir gece damda doğurmuş.Hayvanlarımzın sabah bakımı için dama girdiğim de otların üstün den pat! diye atlayarak yanıma geldi.Hali bir tuhaftı.O yemeğini yerken odunların üstünden keçinin otlarının olduğu  yere tırmandım.Geçen sene kendiside dünyaya bu ot yığınları arasında gelmiş di.Annesini izlemiş sanırım.Nerede bunlar dedim önce..Atılı bir kozalak çuvalının içinden gelen sesleri bulunca şaşırdım doğrusu.Sıçan yavrusu gibi 2 tane yavru.Öyle iyi gizlemişki..Narin den bu akıl nasıl çıkdı anlamadım.

            
Erkek kedim Pompuş
Acı son

                                            
                  Her sabah dama indiğimde otların üstüne tırmanıp yavruları kontrol etmeye başladım.Narin'de geldiğimi duyunca otların üstünden zıp atlar arsız ağlak sesiyle daha çabuk olmamı ister.Açlığına dayanamaz benim gibi.
                 Bir sabah avluda görünce ne işi var dışarıda dedim .Havalanıyor mu ne oluyor?Merakla dama girdim.Otların üstünde çuvalda, yavrularda yokdu.Her tarafı aradım yok yok..Erkek kedilerin yaptığı söylenir di..Bizim Pompuş'mu?O yavruların sesini duyunca kafasını çevirip yemek tabağına yumulmuş du.Avluda köpeklerin tabaklarında kalan yemek artıklarına gelen yabancı kediler oluyor,onlar mı?
                                                                        Narin arkamdan otların üstüne geldi.Kokluyor ağlamaklı bana soruyor..İçim acıdı onun haline ve kaybolan yavrulara..
                                                                        Bahçemizin dışına çıksa kim bilir başına neler gelicek.O bir insan yavrusu olsay dı..Ebeveyn olarak evden uzaklaşmasına pek izin verilmez di.Sıkı sıkı  öğütler verilir,kontrol edilir di..Başına geliceklerden endişe edilir di.
                                                                        Erkenden hamile kaldı Pompuş'dan.Daha kendi minnak dı.Kısırlaşmaya götüremedik.Çoğalma kontrollü olmalı da..Tekamül yolunda 'varsa' bu onun karması ise..Kaybetmeyi öğrenmek için mi yaşadı ,anladı mı diye düşündüm.Başını yukardaki fotoğrafta olduğu gibi yaslıyor ağaçlara ve düşünüyor,anladı sanırım.
                                                                        Ne dersiniz kaybetmeyi öğrenip anlamış mıdır?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder