29 Kasım 2013 Cuma

Istanbul'da Sanat










Cami içinde ana kız         
                                                         Kızım beni uçurdu Istanbul'a kondurdu,buluşur buluşmaz( anneciğim yorgun değilsen Süleymaniye camisine gidelim mi çok özledim oraları, enerjisini.(Ben illa gezerim arada.Bir de esnaf lokantasında kuru fasulye pilav yeriz çok güzel olur)demişti
           
Süleymaniye camisi önündeyim
      Böylece Istanbul 'da ilk önce büyük yaratıcı için yapılan camiyi ziyaret ettik.
                    İnsanlar öylesine gelmiş bizim gibi.Herkezin aradığı farklı.Kimi Tanrıyı,kimi kendini kimi kaybettiği yolunu kimide bilinmez ki vardır bir nedeni...Çok uzun yıllar önce sevgili Hocam Fahir Aksoy'un atelyesinde çalışırken bana ilk olarak Sultanahmet cami içi görüntüsünü vermişti.Daha sonra yazdığı kitapda da yer almıştı resmim.Aynı kitapta Fahir Hocamın da yapmış olduğu cami içi eserinin görüntüsü bulunmakta.Kendi doğamızı ve sanatlarımızı inceleyin derdi.Anadolu iklminin nasılda renkli olduğunu anlatırdı.Minyatürleri verirdi öğrencilerine inceleyip kopye etmeleri için.O sanatçıların nasıl da doğadan etkilendiklerini açıklardı.İki kopyeden sonra büyük yaratıcıyı izlemeye başladım.Dağlara çekildim.
   
İlk yaptığım resimlerden cami içi görüntüsü
 Doğanın nasıl da kendini her bahar yenilediğini rengarenk giyindiğini,alını morunu yanyana getirip üstüne kokular serpiştirdiğini..Rüzgarla enerjimi yenilemeyi öğrendim.Yaratmak için kendimden başlamam gerektiğini.
                    Dağdan indim şehire..Üstelik Istanbul'dayım.Şehir mi ülke mi,güzel mi değil mi belli değil.Yaşadıklarına bağlı olsa gerek diyorum.

Istanbul gezisi fotoğraflarından kolaj
                    Başka bir gün Pera müzesine gittim.Fuardan önce gittiğim de iyi olmuş dedim daha sonra.Beyoğlu tranvay kondöktörü beni en yakın yerde indirdi büyük bir nezaketle.Ücret bile almamıştı.Bir turistle harika ingilizcesiyle konuşmasını dinlemiş ve bazen küçük işlerde böyle insanların olmasının ne büyük şans olduğunu düşünmüştüm.
                   Pera için sonsuz teşekkürler.Anlatacak  ve anlatılamayacak çok şey var.Kızım(sizler ikinci geleneksel kuşaksınız)diyor.Ben korkarım 1700 ler de yaşıyorum Pera'daki eserlerle.O zamanlar insanlar muhteşem doğal güzellikler içinde yaşamış.Doğal ortamda yaşama tutkum şehirleri anlamamı engellemiyor.Her seferinde ne kadar doğru yaptığımı anlıyorum.
Sanat fuarında dev ekranda teknoloji ile kızımın adını yazdım
Sanat fuarında Uzak Doğulu sanatçının ağaç yontu heykeli önündeyim

                    İki kez gittim fuara.Çok beğenip izlemeye doyamadığım dan değil.İkinci kez yolu biliyorum daha rahatım.İlk gittiğimde şoföre sorduğumda kabaca (her durakta sesli uyarı)var demişti.Bozuktu uyarı sistemi ve o bundan keyif alır gibiydi.Eee.. herkez Beyoğlu kondöktörü olamaz değil mi?Ertesi gittiğimde genç biri yolu sordu şoföre.Yanımdan geçerken aynı yere gittiğimi söylediğimde inanmaz baktı.Büyük şehir de kimseyle konuşma güvenme...İnerken işaret ettim yinede.Biraz çekinerek geldi yanıma.O nun da ikinci gelişiymiş.Bir gün önce başka bir yoldan gelmiş.(Kimse bilmiyor fuarı,şoför bile)dedi.Üniversite öğrencisi olduğunu söylemişti.Öğretmeni sanatla tanışmaları için ödev vermiş.
                   Ah!öğretmenim ..Birinci gün pek bir şey anlamamış o yüzden tekrar gelmiş.(Üzülme bende anlamadım)dedim.Karşılaştığı insanları ve izlediklerini konuştuk.Onlar elit tabaka ve burası onlara hizmet ediyor.Bu yüzden sokaktaki bilmiyor burayı diye düşündüm.Fuarda çoğu stand da teknoloji ile yaratılan işler vardı.Genç,güzel sanatın   bu işlerin neresinde olduğunu anlamadığını söyledi..Yerlere kadar saçılmış broşürler,içime sıkıntı veren görüntüler.Yarattıklarına mı broşürlere mi daha çok harcama yapılmış acaba?En son alt salonda ise dehşetle izlediğim nefes almakta zorlandığım  video ve kanlı kostümleriyle dolaşan gencecik kızlar...
Bir sanatçı arkadaşım(ben oraya para verip girmem ilke olarak,açılışta gidip etrafıma bakıp eğlenmeyi tercih ederim )demişti.
            Benim için de güzel şeyler vardı çok şükür.Pera yine oradaydı,Uzak Doğulu heykeller.Bizden sanatçılar.İkinci kez gitmeme neden olan ve içime su serpen Istanbul'da üçüncü güzel şey Galeri Selvin.
                                                                                         
Ressamın evi  adlı tablom

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder