En çok beğendiğin üç şey neydi dedi kızım.Göl dedim ilk olarak.
Evlerinin çok yakınındaydı ve onlarda yeni keşfetmişti.Yürüyerek gittik,hava çok güzeldi.Elimizde de tamire götürmek için aldığımız valiz üstelik.Muhteşem siteler,yeni yapılan ve yapılmaya devam eden lüks binalar yolun iki yanında..Bunlara eşlik eden hiç ama hiç aralıksız dev kamyon sesleri..Nasıl da oturuyorlar dedim.Kendi sessiz dünyamı anımsayarak.Binalar seyrekleşti ve bahçeler göründü.Ağaçlar,tarlalar..İçime bir esenlik geldi.Kamyon sesleri duyulmazmı oldu ne? 'Az kaldı anneciğim,bak göründü kapısı)..Kapıda ki görevli gülümseyerek içeri buyur etti ücret almadan.Göl kenarında çay içelim dedik.Bozuk para çıkışmayınca kafe de çayı ikram etti.Burasıda Istanbul..Hatta daha sonra Beyoğlu'nda bindiğim tranvay görevliside misafir etti beni.Kızım 'tanırım hepsini,teşekkür edeyim sonra anneme böyle yapmışsınız derim)dedi biraz da şaşırarak. Taşradan gelince belli oluyor.Hayvanlar da hemen koklar beni ve yalamuk olurlar.Üstümde ki ot dağ taş türlü mahlukat kokusunu alarak.Sevinç duyarlar o kokulardan..Aynen benim göl kenarın da yaşadığım gibi. Ana kız başbaşa saatlerce oturduk sohbet ettik.'anneciğim yemeğimizi burda yiyelim'dedi ve eli kolu dolu döndü az sonra.
Parkın köpekleri de etrafımızda yemeğe eşlik edeceklermiş.. Kızım öyle çok şey almış ki bize de köpeklere de bol bol yetti.
Yürüdük biraz.Ağaçların altların da piknik masaları..Bir ağaca sarılıp şehre bakarken evladım bende ona bakıyordum.Döndü ve (şurda yatasım var)dedi.Valizi attık otların üstüne sıralara uzandık.
Yemek yedğimiz yere gelmiyordu kamyon sesleri.Burda hiç aralıksız..Kızım sessiz... o sesleri adeta ninni yaparak..Mideme vurur aşırı gürültü.. Anlamaya çalıştım..Daha sonra gittğim fuarda, izlediğim şehir insanının yaratımlarını anlamama da yardımcı oldu.Kimi şehirde yaşar kimide benim gibi ekolojik ortamda. Tekrar gelelim dedik ve iki gün sonra ikinci güzel şey olan Ebru ve ailesiyle ordaydık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder